28 Aralık 2016 Çarşamba

Şanlıurfa / Batman Çıkmazı




Bazı insanlar vardır varlığıyla huzur bulursun. Çok klişe bir cümle ama gerçekten bu cümlenin tam da cup oturduğu insan var hayatımda. Hiç ummadığım an da güzel dilekleri güzel süprizleriyle var olan. Sevgili okurum, bu insan çok sessiz görünür. İlk tanıştığımızda tokalaşma gereği göstermişti sağolsun. Ben ise sarılma gereği fakat yüzüm kremliydi. Odamızın en masum en sessiz kızıydı. Sürekli bir çay içme telaşı içinde olur aynı zaman da kitap okurdu. Gel zaman git zaman kim bilirdi ki Nene Hatun Yurdu’nun bana en kadirşinas arkadaşı hayatımın en önemli yerine koyduracağını. Bir keresinde yurudn karşısındaki parkta oturuyordum. Bir baktım ki hem telefonla konuşup hem ağlıyor. O kadar üzüldüm ki.. Soramadım da gidemedim de o soğukta dışarıda konuşmak istediğinde vardı bir şey.. İnsan düşünmüyor değil hiç üzülmüyor değil ama benim de hatam var. Kıyamam bitanem. Ankara Kalesi, kivi, levent waffle,  bahçeli 7, emek 8, Polatlı, Malatya, ulus, aşti, kfc, vişii, metro, gazi, hukuk, öğrenci işleri, 202, 208, beşevler, leylailemecnun, çs, patatesli gözleme,Malatya zafer, baysal,… Aklımdan geçen çok şey var ama anahtar kelimeleri bunlar. Her birinin o kadar güzel anısı var ki şimdilerde o güzel anıları farklı yerlerde farklı şekillerde farklı insanlarla gerçekleştiriyoruz ama hiç biri o günkü tadı vermiyor. Ha bu arada 2 gerçekten çok güzel sayı (:  Merve’ye Mektuplar…

Şanlıurfa/ Yaylak  
28/12/2016
19:52

                        

10 Mart 2016 Perşembe

Otomatik Kişiselleştirme ve Veri Madenciliği


Otomatik kişiselleştirme, kullanıcı profilini otomatik olarak kullanıcı tarafından en az açıkla kontrollü sistem tarafından güncelleyen bir sistemdir. Veri madenciliğiyle ilgisi ise ki veri madenciliği şu demektir: veriler yıllar geçtikçe çoğalmaktadır ve doğru, kaliteli bilgiye ulaşmak ise zorlaşmıştır. O bilgi yığınının içinden belirsizlikleri de gidererek en kaliteli en saf haliyle bilgiye ulaşma sürecidir. Otomatik Kişiselleştirme de veri madenciliği yöntemiyle en doğru şekilde bu sistemi ortaya koymaktır.

Kişileştirmeyi yaparken de veri madenciliğinden 3 yaklaşımla bu sistemi uyarlayacağız. Öncelik İçerik Tabanlı Filtreleme Sistemi; büyük miktarda veriyi işlemek ve belirli kriterleri karşılayan içeriklere ilişkin işlem yapmak amacıyla kullanılan otomatik bir sistemdir. Sadece sistemimizde bulunmasını istediğimiz içerikten yola çıkarak bir filtreleme yapılır. İkincisi ise İşbirlikli Filtreleme Sistemidir. Bu sistem de ise tahmin söz konusudur. Bir çok kullanıcının profiline göre çıkarımda bulunarak onların özellikleri doğrultusunda bir tahmin yürüterek kişileştirmelerin yapılmasıdır. Üçüncüsü ise Kural Tabanlı yaklaşım aslında bunu veri tabanındaki sorgu yöntemlerine benzetebiliriz. Sorgu yöntemiyle kullanılan if-else yapısı gibi eğer şeker seviyorsa kullanıcı tatlı şeyleri ekrana getir gibi.

Uygun veriye ulaşmak için veriyi önce toplamamız gerekir. Veriler, birçok farklı ortamda depolanır. Bunları ortak bir veri ambarında toplamak için öncesinde veri toplama yaparız . Uygun verileri çekerek ardından bu veriler ön işleme den geçer yani belirli test ve analizlerden. En sonunda bir modelleme seçmemiz gerekir. Modellemeyi iyi seçebilmemiz için bu sistemi neden yaptığımızı yani problemin amacını iyi bilmemiz gerekir. Problem amacı belirlendikten sonra uygun model seçilir.

Ardından yöntemlere geçilir. hibrid farklı modellerin birleşmesiyle oluşan modellerle yöntemler oluşmuştur. İçerik özelliklerine bakılarak kullanıma dayalı modeller bunlardan biridir. Kişiselleştirme yapılırken kullanıcın özelliklerine bakılarak bir içerik oluşturup analiz etmiştik şimdi kullanımı da dikkate alınıp bir model oluşturulur. Yapılandırılmış anlamsal bilginin entegrasyonu da bir başka modeldir. Bu da kullanıcıya göre yapılandırılan bilginin içeriğe uyarlanmasıyla oluşur. Modeli öğrenmek için bağlantı yapısını kullanmak modelinde ise içeriğin bağlantılarıyla alakalı bir bütünleştirme yaparak içeriğe uyarlanması diyebiliriz.

8 Mart 2016 Salı

Veri Madenciliği ( Data Mining)

Veri Madenciliği Nedir?

Büyük ölçekli veriler arasında bilgiye ulaşma ya da büyük veri yığınlarının içerisinden gelecekle ilgili tahminde bulunabilmemizi sağlayan bağlantıların bilgisayar programı kullanarak aranmasını sağlamaktır.

En basit tanımıyla yılar geçtikçe artan veri yığınından en kaliteli, güvenli ve sağlıklısını ayıklamaktır. Neden ihtiyaç duyulmuş aşağıdaki resimde gösterebiliriz.

Birbirine benzeyen veriler, temizlenmemiş veriler, kompleks veriler, veriler veriler veriler.... Bir çok veri var ve bunlara ulaşmak oldukça kolay fakat bunların en kalitelisine ve en sağlıklısına ulaşmak ise epey zor..


Bu verilerin çoğu da Veri Madenciliği yöntemiyle Faydalı bilgiye dönüşüyor. Birçok kaynakta ise veri madenciliği ve bilgi keşfi terimlerinin aynı olduğunu söylüyor. Fakat veri madenciliği bilgi keşfi teorisinin bir aşamasıdır.

  1. Veri temizleme (gürültülü ve tutarsız verileri çıkarmak)
  2. Veri bütünleştirme (birçok veri kaynağını birleştirebilmek)
  3. Veri seçme (yapılacak olan analizle ilgili olan verileri belirlemek )
  4. Veri dönüşümü (verinin veri madenciliği tekniğinden kullanılabilecek hale dönüşümünü gerçekleştirmek)
  5. Veri madenciliği (veri örüntülerini yakalayabilmek için akıllı metotları uygulamak)
  6. Örüntü değerlendirme (bâzı ölçümlere göre elde edilmiş bilgiyi temsil eden ilginç örüntüleri tanımlamak)
  7. Bilgi sunumu (mâdenciliği yapılmış olan elde edilmiş bilginin kullanıcıya sunumunu gerçekleştirmek).
Veri madenciliği, eldeki verilerden üstü kapalı, çok net olmayan, önceden bilinmeyen ancak potansiyel olarak kullanışlı bilginin çıkarılmasıdır. Bu da; kümeleme, veri özetleme, değişikliklerin analizi, sapmaların tespiti gibi belirli sayıda teknik yaklaşımları içerir.

Veri Madenciliği konusunda az da olsa bilgi sahibi edindiysek şimdi ki asıl yansıtma yapacağımız konu olan Veri Madenciliğinde Kişiselleştirilmiş Ağ. 

26 Ocak 2016 Salı

29 Temmuz 2015 Çarşamba

Basit yaşayacaksın Basit

Kalabalığa, dağınıklığa gelemediğimi her zaman ki gibi tekrardan hissettirdi bu İstanbul. Sakin sessiz bir şehirde yaşamalıyım ben öylesine dingin öylesine emekli şehri öylesine insanları mütevazi olan..

Kısaca demek istiyorum ki :

Basit yaşayacaksın. Basit
Mesela susayınca su içecek kadar basit...
Dört çıkacak, ikiyi ikiyle çarptığında.
Tek düğmesi olacak elindeki cihazin;
tek bir düğme, tek bir cümle gibi...


Sevince lafı dolandırmadan soylediğin
'seni seviyorum' gibi.


Basit bir öpücük yetecek sana...
Basit, sıcak bir öpücük;
ve o opücükle dolacak tüm günlerin,
tüm düşlerin.
O öpücük için yapacaksın hayatının kavgasını,
öpücük için yiyeceksin hayatının dayağını.


Kabak çekirdeği verecek sana
rakamların veremediği mutluluğu.
El yazısıyla yazılmış eğri büğrü bir mektup olacak
en değerli kağıdın -hep yanında taşıdığın, atmaya kıyamadığın.


İki harekette giyiniverecek,
iki harekette soyunuvereceksin.
Kısacık olacak uyanman,
ve yola çıkman arasında geçen süre;
Kısacık olacak sıcacık kollara dolanman ve
yolculuklara çıkman arasında geçen süre.
Kendin bile anlayabileceksin yazdıklarını;
bakışların bile anlatabilecek kendini.


Beklentilerin de basit olacak:
Kaf Dağı'nın önünde bekleyecek mutluluklar.
Bir ıslıkta bulabileceksin en uzun dostluk romanını;
ya da bir damla gözyaşı yaşatacak sana en ucuz
aşk romanını.


Pankreasının sağlığına dua edeceksin
kapatırken gözlerini.
Zafer işareti yapacaksın tuvaletten çıkarken.
Bir kaşarlı tost olacak aradığın
nasıl oturacağını
bilemediğin sofrada,
parmakların en kıymetli çatalın.
Yine, aynı parmaklar çözecek en karmaşık
denklemleri.
İskender'in kılıcı duracak avukat rehberinin yanında.
Bir filarmoni orkestrası veremeyecek sana
kontrplak bir gitarda doğru basılmış bir 'fa diyez'in
mutluluğunu.


Makyajı ilk 'a' sına kadar bilmen yetecek.
Temizlik kokacak en pahalı parfümün.
'Bilmiyorum' diyebileceksin bilmediğinde ve
Çok normal olacak 'onu da' bilemeyişin.


Tek dereden su getirmen yetecek,
bir 'istemiyorum' diyebilmeye,
Ne durduğu farketmeyecek abanın altında.
Saatin, sadece saati gosterecek,
Telefonunu sadece telefon etmek için kullanacaksın,
Küçük bir not defteri olacak 'bilgini' en hızlı 'sayan'.


Basit yaşayacaksın, basit.
Sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş gibi
basit...

Nazım Hikmet Ran

15 Temmuz 2015 Çarşamba

Come On Windows 10 Seni Bekliyoruz.

Windows 8'de çok tutulmayan başlat menüsü, 10'da tekrar bizlerle. Sırf o başlat yüzünden çoğu kişiye önermediğim bir işletim sistemiydi. 29 Temmuz'da piyasaya sürülecek Windows 10'u artık bekliyoruz sanırım bu oldu :)

Çok da iddialılar Tüm windows işletim sistemlerini alt edeceğini söylüyorlar, 29 temmuz günü göreceğiz :)

Başlat butonuna bastığımız an tüm önemli bilgileri orada göreceğimizi ve gayet kişisel bir bilgisayar olduğunu görüyoruz.

Sadece bilgisayar odaklı değil telefon, tablet her türlü cihazda da çok iddialılar.

Sanırım ilgilendiğimiz bir diğer özellik de Xbox uygulaması bu işletim sistemiyle geliyor.

İyi İş Çıkarmışsınız.


NOT: Bir önceki yazımdaki yorumda biraz seviyesizce yazılmış bir yorum vardı silmek zorunda kaldım. Ben hiçbir zaman yaşadığım hayatı şikayet etmem. Şükürcüyüz. Yazımda hiç bir şekilde memnuniyetsizlik görmedim. Bir daha okumasını rica ediyorum.

14 Temmuz 2015 Salı

Bu bir Şanlıurfa işidir.

Urfalı mısın? 
-22 Eylül akşamı çıktık yola, her daim yanımda olan babamla Urfa Cesur otobüsü Aşti'de bizi bekliyordu. Ve Aşti'nin her tarafında yeni atanmış öğretmen adayları doğu arabalarının kalktığı yerdelerdi. İçimizde bir burukluk tabi ki vardı. Hiç böyle hayal etmemiştik. Karadeniz'e atanıp o güzel yaylalarında bal yeyip, çay içecektir. Ama olsun du. Ş.Urfa'da yalnız değildik. Kadim dostlarımızda oraya atanmıştı. Yola çıkmaya 15 dakika kala benim küçük Cansum belirdi. Tuçe abla diye uğurlamaya gelmişti. En güzel en anlamlı hediyeleriyle ne de mutlu etmişti beni.. Otobüsün kalkmasına 5 dakika kala önümüzdeki yeni atanan öğretmen otobüsün önüne geçip fotoğraf çektirdi. Urfa'ya çok cesur bir öğretmen geliyor diye.. Tuçe ise beklentilerini her daim düşük tutarak bismillah diyerek bindik otobüse...

-Güzel bir yolculuk geçirdik babişkomla tabiki de.. Osmaniye'de içtiğimiz çorba'nın acılığı hala boğazımızdaydı. Urfa'ya yaklaştığımız belli olmalıydı ki acılarıyla meşhur ilimiz kendini belli ediyordu. Ve o sıcak şehre indik. Otogarın camında "hoşgeldin öğretmenim" yazısı vardı. "Hoşbulduk Gençler"

-Direk ilçe otobüslerin kalktığı yere doğru ilerledik. Bozova'yı bulduk. (O zamanlar Yaylağın ayrı bir otobüsle gidileceğini bilmiyorduk tabi) Nedense her yer burda çok yakın olduğu için Bozovayı'da öyle sandık. Ama gittikçe gidiyorduk, yollar uzuyordu. Ve Milli Eğitim diye gecekondunun önünde indik. "Böyle Milli Eğitim mi olur yaaa??" gibi bir tepki gösterdim. Her yer Polatlı mı canım? Velhasıl Kelam uzun bir kuyruğa girdik. Herkes bişey söylüyor. Aaa bunun eksik mi gibi şeyler söylüyorlar. Tuçe, babişkosuyla bi sağlık ocağına bi emniyete gidiyordu. Sonunda bitmişti. Yine Yaylağa atanan bir hocamız İbrahim hocamız götüreyim dedi. Ki Tuçe o zamana kadar Yaylağı Bozova'nın bir köşesinde okul sanıyordu. Yine gittikçe gidiyor uzuyordu yollar..

-Bavullarıyla okula gelen tek hoca ben olmalıydım. Kapıda güzel bir kız karşıladı. Müdürün odasını sorduğumuzda ben sizi götüreyim hocam demişti. Ve sonunda o güzel insanlarla tanıştık. Ön yargılı gittiğimiz o okulda hiçte öyle olmadığını gördük aslında gerçekten de doğunun insanı "yardımsever" liğini gösterdi. Ve Baraj yolculuğu başladı. Barajda kalma fikri her daim beni sıkıntıya sokmuştu. Tek iyi yönü kalacak bir yerimiz vardı çok şükür.. Ve baraj yolculuğu da 1 ay gibi kısa sürdü..

Öne Çıkan Yayın

Hibernate Nedir?

Hibernate Nedir? Veritabanı işlemlerinde bize yardımcı olan, obje kavramından uzaklaşmadan işimize devam etmemizi sağlayan bir yapı. Artık...